Havuz Sularında Hijyen - Su kaynaklı Mikroorganizmalar ve Enfeksiyonlar

29097 kez okundu

14 yıl önce eklendi

Ana Sayfa » Makale-Yöntem » Mikrobiyolojik Analiz» Havuz Sularında Hijyen - Su kaynaklı Mikroorganizmalar ve Enfeksiyonlar

Canlı organizmayı oluşturan hücrelerin yaşam faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için suya gereksinimleri vardır. Su yaşam için en zorunlu maddelerden birisidir.

Suyun insan sağlığı açısından önemi nedir?

Suyun insan sağlığını olumsuz yönden etkilemesinin nedenleri iki başlıkta toplanabilir:


1. Zararlı biyolojik etkenlerin bulunması
2. Endüstri artıklarından doğan kimyasal ya da radyoaktif kirleticilerin bulunması.

Su kirliliğinde en önemli etken mikrobiyal kirlilik özellikle de “patojen (hastalık yapıcı) organizmalar”dır.

Su kirliliğinin en tehlikeli şekli ise sucul ortama insan dışkısının girmesidir.

Bir çok hastalık insan veya bazen hayvanların patojen saçan dışkılarının su veya gıdaları kontamine etmesiyle ve daha sonra bunların tüketilmesiyle dışkı-ağız (fekal-oral) rotalı bir yolla bulaşmaktadır.

Dünya sağlık örgütü (WHO) tarafından, dünyadaki bütün hastalıkların muhtemelen %80'inin kontamineli sularla ilişkili olduğu belirtilmiştir.

Sularda bulunabilen ve insan sağlığı açısından zararlı biyolojik etkenler:
patojen bakteriler, virüsler ve parazitler gibi suların neden olduğu enfeksiyöz etkenler, hastalar ve portörler (taşıyıcı) tarafından çevreye yayılmaktadır.

Sularda bulunan mikroorganizmaları üç grupta toplayabiliriz:

Suda doğal olarak bulunan mikroorganizmalar: Spirillum, Vibrio, Pseudomanas, Achromobacter, Chromobacter türleri ile Micrococcus ve Sarcina'nın bazı türleri.

Toprakta yaşayan mikroorganizmalar: Toprağın yıkanması sonucu suya karışırlar. Bunlar; Bacillus , Streptomyces ve Enterobacteriacea'nın saprofit üyeleridir. Bunlarında optimum üreme ısıları 25°C veya daha düşüktür.

Normal olarak insan ve hayvanların bağırsaklarında bulunanlar: Başlıcaları; Esherichia coli , Streptococcus faecalis , Clostridium perfiringens ve bağırsak patojenleridir (Salmonella ve Vibrio comma gibi)

Su yoluyla gbulaşan hastalıklar bakteriyal, viral veya paraziter kaynaklı olabilir.
 
Bakteriyal: Basilli Dizanteri (Shigella spp.), kolera (Vibrio chlorea), gastroenterit (Campylobacter ve Enteropatojenik Escherichia coli, Vibrio paprahaemolyticus), leptospirozis (Leptospira spp.), salmonellozis (Salmonella spp), Tifo (Salmonella typhi), paratifo (Salmonella paratyphi), yersniozis (Yersinia spp), lejyoner Hastalığı (legionella spp.), deri enfeksiyonları (Pseudomonas spp, Staphylococcus aureus) ve Aeromonas hydrophila enfeksiyonları;
 
 

Viral: Viral gastroenteritler (Norwalk ajanı, Rotavirüs), enfeksiyöz hepatit (Hepatit A virüsü), poliomiyelit (Poliovirüs), aseptik menenjit (Coxsackie virüsler, Echo virüsler), ensefalit (diğer Enterovirüsler) tarafından oluşturulan enfeksiyonlar,

Paraziter: Acanthamebiasis (Acanthamoeba spp.), Amipli Dizanteri (Entomoeba histolytica), Cryptospridiosis (Cryptosporidium parvum), Ascariasis (Ascaris lumbricoides), Balantidial Dizanteri (Balantidium coli), Giardiasis (Giardia lamblia), Meningoensefalit (Naegaleria spp. ve Acanthamoeba spp.), Schistosomiasis (Schistosoma spp.) tarafından oluşturulan enfeksiyonlar.
 

 

 
Bakteriyel enfeksiyonlar:

Salmonellozis: Salmonellalar ilk önce bağırsak mukozasına girer ve burada çoğalırlar. Hastalık sırasında hafif bir ateş, karın ağrısı, kramplar ve diyare (ishal) görülür. Hastalığın akut fazı sırasında enfekte olmuş bir kişinin dışkısının gramında 1 milyar kadar Salmonella bulunmaktadır. Normal olarak iyileşme birkaç gün içinde olmasına rağmen hastaların çoğu altı ay boyunca dışkılarıyla organizma saçmaya devam etmektedir.

Tifo: Salmonella typhi bakteriyal bir enfeksiyon olan tifoya sebep olmaktadır. Bu patojen hayvanlarda bulunmadığından hastalık sadece insan dışkısıyla yayılır. İyileşen hastaların birçoğu kronik taşıyıcı olmakta ve patojeni safra keselerinde barındırarak aylarca bakteri saçmaya devam etmektedirler. Böyle taşıyıcılar dışkılarının gramında 106 bakteri saçmaktadır.

Basilli Dizanteri (Shigellozis): Shigella genusundaki bir grup fakültatif anaerobik Gram negatif çubuğun sebep olduğu şiddetli bir ishal (diyare)dir. Enfekte olmuş kişiler bir günde 20 defadan fazla dışarı çıkabilirler. Ayrıca karında kramplar ve ve ateş de görülmektedir. insanlar shigellaların düşük dozlarına oldukça duyarlıdır.

Kolera: Günümüzde kolera Asya'da özellikle de Hindistan, Pakistan ve Bengaldeş'te endemik olup, Batı ülkelerinde nadiren kolera salgınları oluşmaktadır. İnce bağırsakta büyüyerek enterotoksin üreten bu tür; su, bikarbonat ve klor sekresyonuna sebep olmaktadır. Aşırı su ve mineral elektrolitlerinin kaybı sonucunda; intestinal mukus, epitelyum hücreleri ve bakterilerden oluşan "pirinç suyu görünümünde dışkı" ortaya çıkmaktadır.

Escherichia coli Gastroenteriti (Seyahat Diyaresi): İnsan bağırsaklarında en bol bulunan mikroorganizmalardan birisi E.coli 'dir. E.coli normalde zararsız olmasına karşılık bazı türleri patojen olabilmektedir. Bu grubun en iyi bilinen organizması E.coli O157:H7 'dir. Seyahat diyaresine, bütün dünyada zayıf sanitasyon koşullarının bulunduğu bölgelerde rastlanmaktadır.

Campylobacter Gastroenteriti: Campylobacter genusu üyeleri insanlarda ve hayvanlarda patojen veya bağırsak sakini olarak yaşamaktadır. Şu anda A.B.D.'de en sık ishal oluşturan ajan olarak Campylobacter ikinci sıraya yerleşerek Shigella'nın yerini almıştır. Havuzlardaki oranın yüksek olması dışkı bulaşmasının daha fazla olmasına ve sularda klorlama gibi işlemlerin eksik yapılmasına bağlı olduğu rapor edilmiştir

Yersinia Gastroenteriti (Yersiniosis): Yersinia'nın gıda ve su kaynaklı patojen olarak önemi son 20 yılda anlaşılmıştır. Bu bakteriler evcil hayvanların birçoğunun bağırsaklarında bulunmaktadır. Bir çok ülkede, gerek gıdalardan yaygın olarak izole edilmesi ve gerekse oluşturduğu enfeksiyon oranının diğer patojenlere yakın olması nedeniyle, Y.enterocolitica rutin gıda ve su analizlerine dahil edilmiştir. Klora dirençli bir bakteri olması dikkat çekicidir.

Lejyoner hastalığı (Legionellozis): Doğada oldukça yaygın olan ve daha çok nemli çevreleri tercih eden Legionella, büyük binaların içilebilir su kaynağından ve çeşme suyu ile teması olan ekipmandan, duşlar, musluklar, solunum tedavi cihazı ve hatta hava nemlendiricisi gibi su içeren aletlerden izole edilmiştir.
 
Legionella hem tedavi(kaplıcalar) ve hem de rekreasyonel(havuzlar,plaj ve göl,v.b.) amaçlı çeşitli sulardan izole edilmiştir. Sıcak-su depoları, ılık su rezervuarları, az sayıdaki bakterileri çoğaltıp, su dağıtım sistemini kolonize ettiği için etkili bakteriyal üreticiler olarak iş görmektedir.

Genelde bir bakteri için zararlı olan, havayı soğutan depolar da çoğu kez Legionella içermekte ve bunların kaynağının bu tip sistemleri doldurmada kullanılan kentin su kaynağı olduğu düşünülmektedir. Soğutma depolarındaki bakteri yüklü su buharının, uzak mesafelere gidebildiği ve açık bir bacadan girerek, bir binaya bile girebildiği saptanmıştır.

Terapi havuzları, jakuziler: Tedavi amaçlı kullanılabilen bu tür havuzlarda;su pülvarize olarak havuz içersine verildiği için risk teşkil etmektedir. Genellikle bu tür havuzlar;sürekli dezenfeksiyonla (klor, brom vs) şartlandırıldığı için, bu havuzlarda dikkat edilmesi gereken en önemli şey, ölçülebilen serbest dezenfektan (klor,brom) konsantrasyonunu yüksek tutmaktır (1-1.5 ppm.)

Viral enfeksiyonlar:

Hepatit A (Enfeksiyöz Hepatit): Hepatit A Virüsü (HAV) , Hepatit A hastalığına sebep olmaktadır. HAV enfeksiyonunun kronik şekli yoktur ve virus sadece hastalığın akut safhasında çevreye saçılmaktadır. Virüsün hayvan reservuarları yoktur.

Virüs dışkıyla saçılmaktadır ve hatta kan ve idrarda bile tayin edilmiştir. Çevreye en fazla virüs salgılanması hastalık semptomları ortaya çıkmadan önce olmakta ve daha sonra hızla azalmaktadır.

HAV, içme sularının dezenfeksiyonunda kullanılan klor konsantrasyonlarına dirençlidir.

Viral Gastroenteritler: Poliovirüsler,echovirüsler ve coxsackievirüsler gibi birçok virüs fekal-oral yolla bulaşmaktadır. Bu virüslere genel olarak enterovirüsler ismi verilmesine rağmen bu virüsler direkt olarak sindirim sistemini etkilememektedirler. Bütün dünyada rastlanan viral gastroenterit vakalarının %90'ına rotavirüs veya Norwalk ajanı sebep olmaktadır.

Paraziter enfeksiyonlar:

Protozoa Hastalıkları:

Giardiasis: Giardiasis hastalığı Giardia lamblia tarafından insanlarda oluşturulan ve uzun süreli bir diyare hastalığıdır. A.B.D' de Giardiasis salgınlarının çok sık meydana geldiği ve nüfusun yaklaşık %7'sinin sağlıklı taşıyıcılar olarak dışkılarıyla Giardia kistlerini yaydıkları belirtilmektedir. Bu organizma, kunduz gibi bazı vahşi memeli hayvanlar tarafından da çevreye yayılmaktadır. Bu parazitin kist safhasının klorlamaya karşı oldukça dirençli olması sebebiyle, bu kistlerin sudan uzaklaştırılabilmesi için su arıtımına filtrasyon basamağının eklenmesi şarttır.

Amipli Dizanteri (Amoebiasis): Amipli dizanteri, su ve gıdalar yoluyla yayılmakta ve bütün dünyada rastlanmaktadır. A.B.D.'de nüfusun %5'inin belirtisiz E. histolytica taşıyıcısı olduğu tahmin edilmektedir. Dünya çapında da on insandan birinin hastalık belirtilerini göstermeden enfekte olduğu tahmin edilmektedir.

Cryptosporidiosis: Cryptosporidiosise sebep olan parazit, uzun yıllar sığırlarda ishal oluşturan bir patojen olarak bilinirken 1976 yılından sonra insanları da enfekte ettiği anlaşılmıştır. Günümüzde bu hastalıkla ilgili vaka sayıları gittikçe artmakta, özellikle de AIDS'liler başta olmak üzere immün sistemi baskılanmış kişilerde ciddi sonuçlara yol açmaktadır. İnsanlara bu hastalığın geçişi, özellikle büyük baş hayvanların atıklarıyla kontamine olmuş sular vasıtasıyla olmaktadır.Bu protozonın da Giardia'nınkine benzer klorlamaya dirençli ve filtrasyonla uzaklaştırılması gereken kistleri (ookist) vardır.

Yüzülen ortamın yani havuz suyu ve havuz çevresindeki tüm ekipmanların ve ıslak alanların sağlıklı olması hijyen açısından büyük önem taşır. Yüzülen ortamın kirliliğine bağlı olarak bir çok sağlık sorunu ortaya çıkabilmektedir. Bunların başında infeksiyon hastalıkları gelmektedir.

Uluslararası literatürde yüzmeye bağlı oluşabilecek infeksiyon hastalıklarının tanımlanmasında “Recreational Water Ilnesses” (RWI) terimi kullanılmaktadır. Türkçe literatürde henüz bu terime karşılık gelen bir ifade bulunmamakla birlikte, “Rekreasyonel Su Hastalıkları” (RSH) ifadesi kullanılmaya başlamıştır.

Rekreasyonel Su Hastalıkları;
Yüzme havuzu, deniz, su parkları ve benzeri mekanların kullanımıyla ilişkili sağlık sorunlarıdır.
 
RSH geniş bir spektrumdaki hastalıkları içermektedir. Bunlar deri, göz, kulak, solunum ve gastrointestinal sistem infeksiyonları ile deri döküntüleri gibi enfeksiyonlardır.

Yüzme Havuzlarına Bağlı Ortaya Çıkan Hastalıklar:

Yüzme havuzları suyu ile tifo, paratifo, leptospirozis, dizanteri, göz, kulak, burun, boğaz enfeksiyonları, deri hastalıkları (mantar, uyuz, impetigo, granüloma, veneral hastalıklar), poliomyelitis gibi hastalık etkenlerinin bulaşabileceği bilinmektedir. Bu nedenle yüzme havuzu sularının iyi dezenfekte edilmesi zorunludur.

Yüzme havuzundan alınan konjunktivit, mantar enfeksiyonu gibi olguların sayıca artması halinde havuzun hijyenik koşullarının bütünüyle gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Suyla bulasan infeksiyon hastalıklarının etkenlerinin çoğunluğu, toplumda ve çevrede yaygın olarak bulunmaktadır. Cryptosporidium gibi bazı etkenler, klora dirençli olduklarından özellikle risk arz etmektedirler. Bu patojenlerin çoğunluğu çok düşük dozlarda bile infeksiyona neden olmakta ve diyarenin sonlanmasından haftalar sonra bile hastalar tarafından çevreye yayılabilmektedirler.

Öte yandan, bu hastalıkların temel belirtisi olan ishal, toplumda yaygın olarak ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
 
Tüm dünya ölçeğinde bakıldığında ishaller, kardiyovasküler hastalıklardan sonra ölümlerin ikinci sık nedenidir. Gelişmemiş ülkelerde ise en sık ölüm nedenlerinin başında gelmektedir.

RSH için kontamine dışkı en önemli kaynaktır. Kontamine dışkı riski, özellikle bez kullanan ve yürüme çağı çocuklarının bulunduğu yüzme havuzlarında yüksektir. Yüzme havuzları; dar bir ortamda çok sayıda insanın kullanması yönüyle suyla bulaşan mikroorganizmaların yayılması için çok uygun bir ortamdır.

Dezenfeksiyon, havuzlarda RSH için önemli düzeyde koruma ve kontrol sağlamakla birlikte, dezenfeksiyonun sürekliliğinin sağlanamaması, havuz bakımının iyi yapılamaması, hastalıkların bulaşma riskini artırmaktadır. Böylesi ortamlarda, klora duyarlı mikrorganizmalar bile yayılabilmektedir. RSH kontamine olmus havuz, deniz, göl ya da nehir sularının yutulması, burna çekilmesi ya da direk teması ile bulaşabilir.

En önemli RSH etkenleri:
 
1. Cryptosporidium parvum
 
2. Giardia lamblia
 
3. Shigella spp. (S.flexneri, S.dysenteriae type1)
 
4. Escherichia coli O157:H

RSH’nin çok sayıda etkeni olmakla birlikte, en sık görülenleri bunlardır.

Giardia lamblia, Cryptosporidium spp. ve E. coli 0157:H7’de oldukça sık karşılaşılan enfeksiyon etkenleridir.

RSH bulaşması:

Yukarıda değinilen mikroorganizmaların ortak özellikleri, suyla bulaşmaları ve hastalık oluşturduklarında temel semptomun diyare olmasıdır. İshali olan kişiler yüzme sırasında yüzme ortamında bir “kaza” yaparlarsa, taşıdıkları mikroorganizmaları etrafa yayarlar. Yaklaşık olarak 0,14 gramlık bir dışkı, yüzme ortamını kontamine etmeye yeterlidir.

İnsanlar ishal iken, dışkıları milyonlarca mikroorganizmayı barındırmaktadır. Dolayısıyla, ishalli kişiler yüzerken çok rahatlıkla yüzme ortamlarını kontamine edebilirler. Bu kontaminasyon, yüzme havuzları ya da su parkları gibi sınırlı ortamlarda çok daha riskli olarak ortaya çıkmaktadır.

Diyareli insanların yüzme ortamlarını kontamine etmesinden sonra, söz konusu ortamlarda yüzen sağlıklı insanlar su yutmaları sonucunda çok kolaylıkla hastalanabilirler. Yukarıda adı geçen mikroorganizmaların çoğunluğu, çok küçük miktarlarda dahi hastalık meydana getirebilirler.

RSH’dan korunmak için yapılması gereken önemli maddeler:
 
· Tüm yüzücülerin diareliyken yüzmemeleri gerekli
 
· Özellikle bez kullanan çocuklar havuzlara sokulmamalı
 
· Yüzerken su yutmamaya çalışılmalı
 
· Havuza girmeden önce ve sonra duş alınmalı, tuvalet, bebek bezi değişimi vb işler sonrasında eller mutlaka yıkanmalı
 
· Bebek bezleri havuz kenarında değil, tuvalette değiştirilmeli
 
· Bebeklerin popoları temizlenirken itinalı davranılmalı, muhakkak sabun ile yıkanmalı

Kaplıcalar da önemli hastalıklara ev sahipliği yapabilir. Özellikle su sıcaklığının mikroorganizmalar için daha elverişli üreme ortamı sağlaması, sıcaklık derecesi yüksek suların deri hassasiyetini arttırması, dolayısıyla infeksiyonlar için uygun ortam oluşması söz konusudur .

RSH sadece havuzlar, kaplıcalar gibi sınırlı alanlarda değil, denizlerde de bulaşabilir. Özellikle yakın çevrede dışkı materyalinin bulunması ya da deniz yüzeyinde bulunan atıkların kontamine olması, deniz suyu aracılığıyla bulaşma riskini arttırmaktadır

Yüzme Havuzu Sularının Bakteriyolojik Özellikleri:

Suyun bakteriyolojik kalitesi, dezenfeksiyonun etkisine ve havuza giren kişi sayısına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

TSE 11899’a göre havuz sularında bakteriyolojik yönden incelenmesi gereken parametreler şunlardır:

1. Toplam canlı bakteri (200C ve 360C)’lerde maksimum 100 adet/ml
 
2. Escherichia coli 100 ml’de hiç bulunmamalı
 
3. Psedumonas aeroginosa 100 ml’de hiç bulunmamalı
 
4. Legionella pneumophila 100 ml’de hiç Bulunmamalı

Spor kompleksleri:
 
Yüzme havuzlarının mikrobiyolojik veya kimyasal değerlendirilmeleri yapılırken eğer havuz bir spor kompleksi içinde yer alıyorsa; spor kompleksinin diğer bölümleri de özellikle mikrobiyolojik açıdan değerlendirilmelidir.

Kullanım alanlarının mikrobiyolojik incelemesi sonucunda, havuz kenarlarının yüzeyinde, duş alınan yerlerin yüzeyinde ve soyunma odalarının yüzeyinde Pseudomonas ve Candida etkenleri izole edildiği belirtilmiştir .

Dünyanın pek çok bölgesinde yüzme havuzları ile ilgili koşulların geliştirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye'de ise yüzme havuzları ile ilgili çalışmalara gereksinim olduğu halde detaylı çalışmalar son derece sınırlı kalmıştır.

Türkiye'de yüzme havuzlarında uyulması gereken çevre sağlığı kuralları ile ilgili Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından 1999 yılında bir standart geliştirilmiştir: TSE 11899 (Nisan 2000).

Denetimler, Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile 181 sayılıSağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamedeki genel hükümlerden hareketle sağlık açısından yapılmaktadır
 
Turizm Bakanlığınca yapılan denetim ise yüzme havuzlarının tesis içindeki fiziki nitelikleri ve turistik özellikleri ile ilgilidir.
 
Sularda mikrobiyolojik analiz yaparken Diatek tarafından satın alabileceğiniz Hypet Aqua ürünlerimizi kullanabilirsiniz.