Türk Gıda Kodeksi Fermente Sütler Tebliği‟ne göre kefir; laktik
asit bakterileri, asetik asit bakteri ve torula mayalarını içeren kefir
danelerinin sütü fermanstasyonu ile elde edilen içilebilir kıvamındaki ürünüdür.
Kefir üretiminde Türk Gıda Kodeksi–Çiğ Süt ve Isıl İşlem
Görmüş İçme Sütleri Tebliği'nde belirtilen şartlara uygun süt kullanılmalıdır.
Üretiminde hammaddenin iyi kalitede olması, birinci derecede önemlidir.
Genellikle inek, koyun, keçi sütünden yapılabilmektedir.
Sütün Temizlenmesi
Küçük işletmelerde süt alım terazisi üzerine yerleştirilmiş
tülbent veya tel süzgeçler aracılığıyla süt süzülmekte, büyük işletmelerde ise
asıl etkili yöntem olan filtreler ve klarifikatör denilen seperatörler ile
temizleme işlemi gerçekleşmektedir.
Standardizasyon
İşletmeye gelen sütlerin bileşimindeki farklılıkların
ortadan kaldırılması ve en iyi kalite için sütün yağ ve kuru madde
standardizasyonu yapılmalıdır.
Homojenizasyon
Homojenizasyon işleminde amaç, öncelikle büyük yağ globüllerinin
parçalanmasını sağlamaktır. Bu amaçla kullanılan aletlere de homojenizatör denilmektedir.
Homojenize edilmiş sütlerden yapılan kefir, daha iyi bir yapı ve duyusal özelliklere
sahip olmaktadır. Kısaca kefir ürününde optimum özellikleri sağlamak için süt, önce
homojenizasyon ısısına (65°C'ye ) getirilir ve bu ısıda basınç (150-170 kg/cm2) altında homojenize edilir.
Bu işlem elde edilen ürünün daha iyi kıvama, tat ve aromaya sahip olmasını,
istenilen pıhtı sertliği ve yüksek viskosite göstermesini sağlamaktadır.
Isıl İşlem
Kefire işlenecek süte uygulanacak ısıl işlem, çift cidarlı
tanklarda gerçekleştirilmektedir. Bu tür tanklarda, sütün tank içerisinde hareketi
bir karıştırıcı yardımıyla sağlanmakta ve tankta bulunan ceket içerisinden
buhar veya sıcak su dolaştırılarak ısıl işlem yapılmaktadır. Yani cidar vasıtasıyla
ısı alışverişi sağlanmaktadır. Ceketin her kısmında eşit sıcaklık sağlamak için
buhar ceket içerisine birkaç farklı yönden gönderilir veya delikli bir boru,
ceket boşluğu içerisine yerleştirilir ve böylece buharın cidar içerisinde dağıtılması
sağlanır. Tank içindeki süte 95°C'de 5 dk süre ile ısıl işlem uygulanmaktadır.
Soğutma
Isıl işlemden sonra süt inkübasyona tabi tutulmalı, yani
kefir kültürünün gelişme gösterebileceği 22-25°C'ye kadar kadar soğutulmalıdır.
Soğutma ısıl işlemin yapıldığı çift cidarlı tank içerisinde cidarlar arasına su
veya buzlu su verilerek yapılmaktadır.
İnokülasyon
Geleneksel yöntemde dane kullanılarak kefir üretimi yapılmaktadır.
Endüstriyel boyutta kefir üretiminde standart bir ürün elde edilmesi açısından
kefir kültürü kullanılması daha yaygın olarak uygulanmaktadır.
Kefir Kültürünün
Hazırlanması
Starter kültürün hazırlanması iki aşamada olur. Birinci
aşamada inkübasyon ısısına düşürülmüş süte, % 5 civarında kefir danesi aşılanır
ve inkübasyona alınır. İnkübasyon süresi 18-20°C'de 20 saat civarındadır.
Kültür, bu periyotta birkaç defa karıştırılır. pH istenilen düzeye geldiği
zaman yani pıhtı oluştuğunda (pH=~4.6-4.7), kültür süzgeçlerden süzülerek kefir
daneleri ayrılır. Geriye kalan kısım ana kültürdür. Ayrılan kefir daneleri
kaynatılmış ve soğutulmuş soğuk su ile yıkanmaktadır. Bu daneler ya yeni bir
ana kültürün hazırlanmasında kullanılır ya da kurutularak saklanmaktadır.
İkinci aşamada ise bulk kültürü hazırlanmaktadır. İnkübasyon
ısısına düşürülen süte % 3-5 oranında ana kültür ilave edilerek 22°C'de inkübasyona
bırakılır. Böylece yaklaşık 22 saat sonra bulk kültür oluşmakta ve hemen kefir
üretiminde kullanılmaktadır.
İnkübasyon
Kültür ilave edilmiş sütün, kefir hâline gelinceye kadar
belirli sıcaklık derecesinde belirli süre bekletilmesi işlemine inkübasyon denilmektedir.
İnkübasyon işlemi 22-25°C'de 16-18 saat sürer.
Pıhtının Kırılması ve
Soğutma
Fermentasyon işlemi bittikten sonra oluşan pıhtı, çift
cidarlı tank içerisinde mevcut olan karıştırıcıların çalıştırılmasıyla parçalanmaktadır
ve tekrar bu tank içerisinde 4-6°C'ye soğutulmaktadır. Soğutma işlemi cidarların
içerisinden sıcak su yerine soğuk su geçirilmesiyle yapılmaktadır.
Ambalajlama
Kefirin içerdiği özelliklerin, tüketiciye kadar ulaşabilmesi
için mutlaka uygun ambalaj ile korunması gerekmektedir. Kefirin asitliği yüksek
olduğu için ambalajlamada kullanılan malzemenin asitliğe karşı dayanıklı olması
şarttır. Kapağın içerden dışarıya doğru ve dışarıdan içeriye doğru sıvı ya da
gaz geçirmeyen biçimde kapanabilmesi; kapağın ürünle temasında kimyasal
reaksiyona girmeyecek bir malzemeden yapılmış olması ve kolayca açılıp kapanabilmesi
gerekmektedir.
Kefirin ambalajlanmasında ebatları 250-1000 g arasında değişen
cam ve yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) ambalaj malzemeleri
kullanılmaktadır.
Kefir kaplarında yer alması gereken bilgiler “Türk Gıda
Kodeksi Yönetmeliği'nin Ambalajlama ve Etiketleme-İşaretleme” bölümünde yer
alan genel kurallara uygunluk göstermelidir.
Ambalajlara Dolum
Kefir üretiminde, tanklarda parçalanmış pıhtı, bir pompa vasıtasıyla
dolum ünitesine pompalanmaktadır. Burada işletmede kullanılmakta olan ambalaj
tiplerine uygun dolum yapılmaktadır. Ardından otomatik olarak kapakları kapatılmakta
ve üzerlerine tarih basılmaktadır. Böylece ürün tüketime sunulmaya hazır hâle
getirilmiş olmaktadır. Daha sonra satışa çıkarılıncaya dek gerekli ısı
kontrollerinin yapıldığı soğuk hava depolarına taşınır.
Depolama
Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği'ne göre depolama, ham,
yarı mamül ve mamül gıda maddeleri ile katkı maddesi, yan ürünler, gıda
ambalajları ve materyallerinin tüketime sunulmadan veya işlemeye tabi
tutulmadan önce doğal yapılarını bozmayacak koşullarda tekniğine uygun olarak
saklanması işlemidir. Uygun koşullarda depolanmayan ürünlerde çeşitli kayıplar
ortaya çıkmaktadır. Bu kayıpların oluşmaması için ürün özelliğine göre depolama
koşullarının ayarlanması gereklidir. Kefir + 4°C'deki depolarda saklanmalı ve
korunmalıdır.
Kaynak: https://www.megep.meb.gov.tr/